Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Almanya‘da düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2024) boyunca Türk emniyet güçlerinin de görev yapacağını söyledi.
Serim, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında Almanya temaslarını değerlendirdi.
Terör örgütlerinin, büyük çaplı organizasyonları propaganda yapmak ve kaos yaratacak saldırıları düzenlemek için fırsat olarak gördüklerini vurgulayan Serim, “Milli takımımızın, Almanya’daki vatandaşlarımızın, turnuva için ziyaret edecek taraftarlarımızın ve Almanya’da Türkiye ile ilgili tüm çıkarlarının güvenliğinin sağlanması bakımından değerlendirmelerimizi, önerilerimizi ve beklentilerimizi muhataplarımızla paylaştım. Şampiyona boyunca emniyet güçlerimiz de Almanya’da görev yapacaklar.” dedi.
Turnuvanın lojistik unsurlarının yanı sıra güvenlik boyutuna özel önem gösterilmesinin faydalı olacağını ilettiğini ifade eden Serim, “Güvenliğin azami derecede sağlanması için daha fazla destek vermeye ve bu konuda hazır olduğumuzu görüşmelerimde muhataplarıma ifade ettim. Alman makamlarıyla güvenlik konusunda yakın temas ve eş güdümü sürdürme konusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki dönemde de gerek Almanya’daki temsilciliklerimiz, gerek Ankara’da Dışişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Türkiye Futbol Federasyonumuz ve diğer ilgili birimlerimizle eş güdüm halinde konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da görev yapacak Türk emniyet mensuplarının sayısını vermeyen Serim, görüşmelerin sürdüğünü, görev yapacak polis sayısının güncelleneceğini belirterek, “Milli takımımızın Euro 2024’e katılacak olması dolayısıyla büyük bir gurur duyuyoruz. Bu vesileyle milli takımımıza başarılar diliyorum.” diye konuştu.
“Türk vatandaşlığına yoğun bir başvuru süreci için hazırlıklarımızı yapıyoruz”
Serim, bu çerçevede Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Hans George Engelke ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Susanne Bauman ile görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Alman muhataplarıyla görüşmelerinde gündemdeki bir diğer önemli konunun ise yeni Alman vatandaşlık reformu yasası olduğuna işaret eden Serim, “Bu yasanın olumlu yönde atılmış bir adım olduğunu ifade etmek isterim. Yeni yasanın 27 Haziran’da yürürlüğe girmesiyle birlikte Türk vatandaşlığına geçişler için yoğun bir başvuru süreci yaşanacağını biliyoruz ve hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türk vatandaşlığına başvuracaklara en hızlı ve en kaliteli hizmeti verebilmeyi amaçladıklarını vurgulayan Serim, şunları kaydetti:
“Bu süreçte Dışişleri Bakanlığı olarak hedefimiz yeniden Türk vatandaşlığının kazanma başvurularının olabilecek en pratik şekilde alınmasının sağlanması ve sürecin dijitalleştirilerek bürokrasinin azaltılmasıdır. Bu amaçla yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde başvuru süreci netleşti. Buna göre konsolosluk.gov.tr adresinden sadece iki belge ile VAT 5 formu ve pasaport dijital ön başvurusu yapılarak randevu alınacak. Ardından fiziki belgelerin başkonsolosluklara teslim edilmesi olacak ve üçüncü olarak da sürecin tamamlanması ve vatandaşlığa giriş belgesinin ve TC kimlik kartının teslim alınması olarak planladık. Vatandaşlarımızın da taleplerine uygun olarak misyonlarımıza yalnızca bir kez gelerek tüm işlemlerini tamamlamaların önünü açmış bulunuyoruz.”
“Avrupalı Türk ve Müslümanlar sahipsiz değil”
Basın toplantısında Batı ülkelerinin genelinde ve Almanya’da artış gösteren İslam karşıtı, yabancı düşmanlığı, ırkçı söylem ve eylemleri de değerlendiren Serim, “Birçok Avrupa ülkesinde Türkleri ve Müslümanları menfi şekilde etkileyen gelişmeler yaşanıyor. Avrupalı Türk ve Müslümanların sahipsiz olmadığını en üst düzeyde ifade ediyoruz. Milletimiz ve kutsallarımız söz konusu olduğunda taviz vermeyeceğimiz açıktır. ” dedi.
Solingen faciasının 31. yılı olduğunu hatırlatan Serim, “Görüşmelerimde ırkçılığa, İslam karşıtlığına ve yabancı düşmanlığına karşı birlikte mücadele etmemizin önemini Alman muhataplarımla ele aldım. Bu vesileyle ırkçı Solingen saldırısı sonucu hayatını kaybeden Genç ailesinin 5 ferdini ve kısa süre önce kaybettiğimiz soydaşlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum. Alçak saldırıda aile fertlerini kaybetmesine rağmen itidal çağrısıyla dünyaya insanlık dersi veren, yakın zaman önce kaybettiğimiz Mevlüde Genç’i de hürmet ve minnetle yad ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da yaşayan ve yaklaşık 1,5 milyonu Alman vatandaşlığına sahip olan 3,5 milyon Türk kökenli göçmenin Türk-Alman ilişkilerinin özel insani boyutunu ve kuvvetli bağlarını oluşturduğunu kaydeden Serim, Türk toplumunun kendi dil, din ve sosyo-kültürel zenginliğini koruyarak Alman toplumuna uyum sağladığını ve her iki ülke için de çok önemli bir zenginlik olduğunun altını çizdi.
İki ülke arasında karşılıklı üst düzey ziyaretlerin arttığına işaret eden Serim, “Cumhurbaşkanımız 17 Kasım 2023’te Almanya’da bir ziyaret gerçekleştirdi. Ülkelerimiz arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu yıl Cumhurbaşkanı Steinmeier’in 22-24 Nisan 2024 tarihinde ülkemizi ziyaretinden memnuniyet duyduk.” dedi.
Türk-Alman İşbirliği’nin geleceğine inandıklarını ifade eden Serim, “Bu çerçevede karşılıklı yatırımlar ve ortak gelişimleri teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Bu ortak anlayışa rağmen ekonomik ve ticari ilişkilerin önünde bir engel teşkil eden vize meselesini Alman makamlarıyla tüm görüşmelerinde dile getirdiklerine işaret eden Serim, “Buradaki görüşmelerimde de başta Almanya olmak üzere diğer AB ülkelerinde de Türk iş insanlarının, tır şoförlerinin, öğrencilerin ve her kesimden vatandaşımızın vize müracaatlarında ve vize taleplerinde karşılaşılan sıkıntıları ve çözüm beklentilerimizi de gündeme getirdim. Ayrıca bugün tüm ülkelerin ortak meselesi olan göç konusunda da kapsamlı istişarelerde bulunduk.”
Halihazırda 70’in üzerinde farklı konuda konsolosluk hizmeti verildiğini aktaran Serim, 2023 yılında 3,3 milyon konsolosluk işlemi, 2024 yılının başından itibaren 1 milyona aşkın konsolosluk işlemi gerçekleştiği bilgisini paylaştı.